Türkiye ve Yunanistan Bir Hafta Arayla Seçime Gidiyor… Emekli Diplomatlar Yeni Dönemde İlişkilerin İyileşmesinden Umutlu
Haberler: MELİS YILDIRIM
türkiye2009-2011 yılları arasında Türkiye’nin Atina Büyükelçisi olarak görev yapan Emekli Büyükelçi Hasan Göğüş, Yunanistan “Kişisel görüşüm, hangi taraf kazanırsa kazansın Yunanistan ile diyaloğun yeniden başlayacağı yönünde. En azından bu diyaloğa yeniden şans verilecek. O yüzden seçimden sonraki gün yeni bir kriz beklemiyorum.” . 2015-2019 yılları arasında eski Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu hükümetinde diplomatik kabine yöneticiliği ve Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği görevlerinde bulunan emekli Büyükelçi Dimitri Paraskevopoulos, “Yeni Cumhurbaşkanı kim olursa olsun, önemli değil” dedi. Türkiye’nin şu anki sakin durumunu değiştirmeyeceğine inanıyoruz.İnanmak istiyoruz.Aslında daha önce bahsettiğim iki adıma geçmek için her iki taraf için de bir umut dinamiği geliştirmeye çalışacağız. güven inşa etmek ve daha yeterli bir ufka sahip olmak” dedi.
Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimlerine sayılı günler kaldı. Yunanistan’da sandıklar, Türkiye’deki seçimlerden bir hafta sonra, 21 Mayıs 2023’te kurulacak. 2009-2011 yılları arasında Türkiye’nin Atina Büyükelçisi olarak görev yapan emekli Büyükelçi Dimitri Paraskevopoulos, emekli Büyükelçi Hasan Göğüş ve eski Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun hükümetleri döneminde Başbakanlık Diplomatik Kabine Başkanlığı, 2011’de ise Genel Sekreterlik görevlerinde bulundu. 2015-2019 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı, Türk – ANKA Yunanistan bağlantıları üzerine HaberlerKurumun sorularını yanıtladı.
Yunanistan’da 9,8 milyon kayıtlı vatandaşın oy kullanacağı genel seçimlerde iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi’nden Aleksis Tsipras ve görevdeki Başbakan Kiriakos Miçotakis ile ana muhalefetteki Sol Koalisyon’dan (SYRZIA) öne çıkıyor. Nikos Androulakis liderliğindeki Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK), Dimitris Koutsoumpas liderliğindeki Yunanistan Komünist Partisi, Kyriakos Velopoulos liderliğindeki Yunan Analiz Partisi ve Yanis Varoufakis liderliğindeki Mera25, seçime katılacak siyasi partilerin ortasında. .
Nisbi temsil sisteminin uygulanacağı 21 Mayıs seçimlerinde partilerin tek başına hükümeti kurabilmesi için yüzde 46’dan fazla oya sahip olması gerekiyor. İlk turda tek başına hükümet için gerekli oylar alınamazsa Yunan halkı 2 Temmuz’da ikinci tur için yeniden sandık başına gidecek. Bu tipte farklı bir sistemin uygulanması öngörülüyor.
Emekli Büyükelçi Göğüş, görevi süresince 300 sandalyeli mecliste yapılan seçimlerde en çok oy alan birinci partiye 50 milletvekili ikramiyesi uygulandığını ancak bu sistemin değiştirildiğini belirterek, şunları kaydetti:
“YÜKSEK İMKAN 2 TEMMUZ’DAKİ İKİNCİ TUR SEÇİMLERE GİDECEK”
“Nabızlı temsile geçtiler. Ancak göreli temsilde sorunlar yaşanmaya başlayınca seçim sistemi yeniden değişerek eski sisteme benzer bir hale geldi. Oyların yüzde 25’inden fazlasını alan ilk parti yani tam olarak 50 değil ama 20 ile 40 arasında değişen bir takım ikramiye milletvekilliği veriliyor bu nedenle bir partinin 21 Mayıs seçimlerinde çoğunluğu alabilmesi için yüzde 45 civarında oy alması gerekiyor. mevcut şartlarda mümkün.Yunanistan’da böyle bir koalisyon geleneği yok.Çoğunlukla ya PASOK ya SURZİA ya da yine Demokrasi Partisi.Güncel anketlerde Miçotakis liderliğindeki Yeni Demokrasi Partisi önde görünüyor.30 arasında değişiyor SURZİYA da yüzde 25 civarında gidiyor.Yani hükümet kurulabilmesi için SURZİYA ile Yeni Demokrasinin koalisyon yapması lazım.Hızlı ve hızlı.İmkansız.Bu nedenle ikinci bir koalisyonun çıkması çok ama çok muhtemel. 2 Temmuz’da seçim turu yapılacak” dedi.
“YENİDEN BAŞLAMAK BEKLENİYOR, YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPILABİLİR”
Ankara-Atina hattında Türkiye ve Yunanistan’daki seçim sonuçlarının etkileri bağlamında Büyükelçi Göğüş, 55 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine ve Türkiye ve Suriye’de büyük bir yıkıma neden olan 6 Şubat depremlerinin, 28 Şubat’ta Yunanistan’ın Tempi kentinde 57 kişi hayatını kaybetmişti. Ölümüne neden olan tren kazasını hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu:
“Bu iki ülkede yaşanan felaket, ilişkilerde bir yumuşama getirdi. Aslında özellikle seçimlere giden kampanya dönemlerinde söylemlerin daha da sertleşeceği, belki de böyle küçük bir sıcak çatışma çıkacağı endişesi vardı. Bu olmadı, söylem bazında ciddi bir yumuşama gözlendi.Bakan Dendias Türkiye’ye geldi, deprem bölgesini ziyaret etti.Çok uzun bir aradan sonra Yunanistan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın daveti üzerine Türkiye’yi ziyaret etti. Kampanyada gördüğümüz karşılıklı sert suçlamalar değil en azından kampanyalara hakim olan konu iki ülkede de Türkiye ve Yunanistan olmadı.Beklenen uzun süredir diyalogsuz bir dönemin yaşanması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Artık benim için Miçotakis yok” açıklamasının ardından Diyalog kanalları tamamen durdu. Ege’deki sorunlarla ilgili istikşafi görüşmeler yapılmıyor. Her iki taraf da avantajlı bir başlangıç yapmak için seçim sonuçlarını bekliyor, umutlar bitiyor. bu yön artmıştır. Yeniden bir diyalog sürecinin başlaması bekleniyor, yeni bir başlangıç yapılabilir.”
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, 29 Nisan’da Delphi Ekonomi Forumu sırasında bir gazeteciye verdiği röportajda, Türk-Yunan ilişkilerine, özellikle iki ülke arasındaki istikşafi görüşmelerdeki değişikliklere ilişkin açıklamalarda bulundu. Dendias’ın açıklamalarına değinen Göğüş, “Orada istikşafi görüşmelere de atıfta bulunarak değişiklik yapılması gerektiğini ifade etti. Ancak herhangi bir ipucu vermiyor. Yunanistan bu istikşafi görüşmelerde sadece kıta sahanlığı konusunun görüşüldüğünü iddia ediyor. Yunanistan’ın tezi de Ege’de”Tek sorun var o da kıta sahanlığı” diyen Göğüş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak karasularının genişliği, havalimanı, münhasır ekonomik bölge, Yunanistan’ın adaları uluslararası hukuka aykırı silahlandırması gibi birbiriyle bağlantılı pek çok sorun var ve bunlar birbiriyle bağlantılı konular. Nitekim bunlar istikşafi görüşmelerde tartışılıyor. 63 türden sadece biri. Konunun üstü kapatılmış olması mümkün değil. Ama Yunanistan bunu alenen kabul etmiyor. Dendias’ın bu açıklamaları sanki böyle bir değişikliği işaret ediyor, bekleyip göreceğiz.”
“ULUSLARARASI HUKUKA GÖRE HAVA SAHASI KARASULARININ GENİŞLİĞİ İLE SINIRLIDIR”
Göğüş, Türkiye ile Yunanistan arasında uzun süredir devam eden sorunlar konusunda tarafların farklı görüşlere sahip olduğunu belirterek, Yunanistan’ın adaların silahsızlandırılması konusunda Lozan Antlaşması ve Paris Anlaşması hükümlerinin geçerli olmadığı iddiasını dile getirdi:
“Karasularının uzunluğu ve kıta sahanlığı konusunda tamamen Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne dayanarak 12 mil iddia ediyor. Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne bakarsanız, 12 mile kadar uzatma yetkisi ve adaların böyle bir deniz yetki alanına sahip olduğu yazıyor, başka tedbirler de var, mesela ‘hakkaniyete uygun olmalı’ diyor, ‘ihtilaf halinde, Bunları bir kenara bırakıyor ve sadece ağızdan ağza bazı egemenlik iddialarında bulunuyor. Hava sahasında ‘Benim havaalanım 10 mil’ diyor. Uluslararası hukuka göre alanı karasularının genişliği ile sınırlı. Dolayısıyla 6 mil karasularınız varsa hava sahanız 6 mil yukarıda olmalı.Şimdi uçaklarımız 6 mil ile 10 mil arasına girince Yunanistan “havaalanım ihlal edildi” diye cehenneme giriyor. bir ihlal. hayır.”
“KİŞİSEL GÖRÜŞÜM KİM KAZANARSAK YUNANİSTAN İLE DİYALOG YENİDEN BAŞLAYACAKTIR”
Son olarak Türkiye’deki seçim kampanyasında dış politika konularının tartışılmadığını ve tek istisnanın Suriyeli mültecilerin dönüşü olduğunu belirten Göğüş, Türk-Yunan ilişkilerinin geleceğine ilişkin görüşlerini şu sözlerle paylaştı:
“Benim kişisel görüşüm hangi taraf kazanırsa kazansın Yunanistan ile diyalog yeniden başlayacak. En azından bu diyaloğa tekrar şans verilecek. Yani seçimin bittiği gün yeni bir kriz beklemiyorum. Bu açıdan siyasi partiler nezdinde çok büyük bir görüş en azından bu aşamada ben bir fark göremedim Millet İttifakı ve ana muhalefet partisi daha barışçıl bir politika izleyeceklerini söylüyorlar. Ancak mevcut hükümet devam ederse yeni bir diyalog kapısının açılacağını düşünüyorum.”
DİMİTRİ PARASKEVOPOULOS: BİR KOALİSYON HÜKÜMETİ KURMA GÖREVİNİN ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMADIĞI HERKES BİLİNİYOR
Emekli Büyükelçi Dimitri Paraskevopoulos ise Yunanistan’da 21 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin ardından hiçbir partinin tek başına hükümet kurmaya yetecek kadar oy alamayacağını kaydederek, “Büyük ihtimalle kuramayacağız” dedi. 21 Mayıs akşamından sonra hükümet olsun.Çünkü şu ana kadar yayınlanan tüm anketlere baktığınızda iktidar partisinin tek başına hükümet kurmaya yetecek kadar oyu olmayacak.Göreceksiniz ki Demokrasi önde ama ben Rastgele bir seçimin sonucunu asla bilemeyiz ve farklı bir şey olmadıkça, tek parti hükümetini yeniden kurmak için sandalyelerin yüzde 50’sinden fazlasını alacak gibi görünmüyor. 1. ve 2. partilerin sözde büyük koalisyon hükümeti kurma ihtimalini öngörmediği hemen herkes tarafından biliniyor” dedi.
“2018 KASIM-ARALIK AYI İTİBARİYLE TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZDE BİR SÜRE ÖNEMLİ VE OLUMSUZ OLAYLAR YAŞADIK”
Seçimlerin ardından Ankara’dan nasıl bir çizgi çıkacağının dikkate alınması gerektiğini belirten Paraskevopoulos, Türk-Yunan ilişkilerine ilişkin şunları söyledi:
“Ana muhalefet partisinin iktidarda olduğu Ocak 2015’ten Temmuz 2018’e kadar olan süreçte Türkiye ile yeterli bağlar siyaseti izledi. Tabii ki Ege Denizi’nde zaman zaman durumu tehlikeye atabilecek bazı olaylar yaşadık. 2016 yılında, Ocak 2015’ten Mart 2016 ortasına kadar olan 13 aylık dönemde, AB-Türkiye Göç Ortak Bildirisi’ni imzaladığımızda, 1,2 milyon göçmenin Yunanistan egemenliğindeki beş Ege adasına ulaştığını hatırlatmak isterim. bizim için, adalar için ne anlama geliyor?
Üstesinden gelinmesi ve yönetilmesi çok ama çok zor bir dönemdi. Ancak AB’de Türkiye ile bu anlaşmaya varmayı başardık ve göçle nasıl başa çıkılacağına dair bir bağlamımız var. Önceki hükümetlerin Türkiye’deki liderlerle olumlu ilişkileri vardı. Yunanistan’da hükümetin aylarca aynı çizgide kalmasının ardından özellikle Kasım-Aralık 2018’den itibaren Türkiye ile ilişkilerimizde bir dizi çok ciddi ve olumsuz olay yaşadık. Öncelikle Türkiye-Libya Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge Muhtırası’ndan bahsetmek istiyorum. Meriç Nehri boyunca Türkiye’den gelen göçmenlerin karıştığı ciddi olaylar yaşandı, ardından Güneydoğu Akdeniz’de iki filo karşı karşıya geldi. Dürüst olmak gerekirse, kullanmam gereken kelime Yunan halkının nasıl olduğudur, çünkü insanlardan insanlara doğru başlamalıyız, değil mi? Hükümetler seçilir, yol gösterirler ama bu komşulukla ve iki halk arasındaki uygun çıkarlarla ilgilidir ve bu aslında var olan bir şeydir. Yunan halkı o zaman ve hatta şimdiye kadar şoktaydı.”
Paraskevopoulos, 6 Şubat depremleri ve Tempi’deki tren kazasının ardından ilişkilerin yumuşamasına ilişkin olarak, “Türkiye’deki korkunç depremler ve Yunanistan’daki tren kazası, yaşanan felaketler bize bir kez daha komşu halkların çıkarlarının ne olduğunu anlatıyor. Komşu halkların çıkarları 1999’da. Nasıl tepki verdiğini bana hatırlattı” dedi.
“TANITICI TOPLANTILAR MUHTEMELEN YENİDEN BAŞLAYACAK”
İstişare amaçlı görüşmelerin yeniden başlaması gerektiğine işaret eden Paraskevopoulos, seçimlerden sonra da devam etmek istediğini dile getirdi. Son 2-3 yılda çıkarlarımıza yönelik olumsuz havaya rağmen ekonomik iş birliği ve görüşmeler durmadı. İki taraf için de en karlısı bu. Artık istikşafi görüşmelere gelmemiz adettendir. Görüşmeler derken bağlamı kastediyorum, çünkü görüşmeler devam etmiyor.İstişare amaçlı görüşmeler, “Bu bir arama değil. İlgilenilmesi gereken bir sorun var. Bu, kıta sahanlığının ve ardından ekonomik bölgenin sona ermesidir. Elbette bu görüşmelerde çeşitli konuların gündeme getirilebileceğini ve görüş alışverişinde bulunulabileceğini söylemeliyiz. Muhtemelen bunlar yeniden başlayacak” dedi.
“YUNANİSTAN VE TÜRKİYE, NATO MÜTTEFİKLERİNİN ÇOK ÖTESİNDE OLMALIDIR”
Pozitif ilişkiler için güvenin gerekliliğine vurgu yapan emekli büyükelçi Paraskevopoulos, “Gereken güven oluşturmaktır. İnanç kurulursa birçok şey düzeltilebilir.” Paraskevopoulos şu yorumu yaptı:
“Yunanistan ve Türkiye NATO’da müttefikler. Ama bundan çok daha fazlası olmalılar. İki ülkenin bu bölgede güvenliğin temel direkleri olduğunu ve daha güçlü olmaları gerektiğini söylemeliyim. Bu artık bir zorunluluk haline geldi. ukrayna’da savaş bu bir musibet ve nasıl gelişeceğini bilmiyoruz.orta doğu’da sorunların tekrar nüksettiğini görüyoruz.göçmenlerin durumu ile ilgili de nüfus hareketliliği var.ülkelerimiz buna tabi Göç var Pandemi sorunu çok yeniydi Yani stratejik iş birliği zaruret Önceden dilekti şimdi zaruret Türkiye büyük, yerel ve bölgesel bir güç. ‘Mavi Vatan’ ve bunun gibi şeyler… Benim söylemek istediğim ve Yunanistan olarak burada hissettiğimiz şey şudur: Türkiye’nin bu görüşü üzerinde mutabık kalınmıştır. ikinci dünya savaşı.”
“TÜRKİYE’NİN SONRAKİ CUMHURBAŞKANI OLACAKSA BU DURUMU DEĞİŞTİRMEYECEĞİNE İNANMAK İSTİYORUZ”
Yunanistan’ın askeri rejim altında çok acılar çektiğini ve demokrasi konusunda hassas olduklarını ifade eden Paraskevopoulos sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin bir sonraki Cumhurbaşkanı kim olursa olsun, bunun şu anda oldukça sakin olan durumu değiştirmeyeceğine inanmak istiyoruz. Aslında umut, daha önce bahsettiğim iki seviyeye geçmek için her iki taraf için de bir dinamiktir. , güven inşa etmek ve daha elverişli bir ufka sahip olmak için. İyileştirmeye çalışacağız.”