Dino Buzatti’nin modernist edebiyata armağanı: Tatar Çölü
Kasvetli Bastiani Kalesi’ne gelen genç teğmen Giovanni Drogo, tarif edilemez bir sıkıntıya düşer. İlk görevi olan bu kaleden bir gece bile kalmadan ayrılmak ister ama harekete geçemez. Sonunda en fazla dört ay kalabileceğine karar verir. Alışkanlıkların uyuşturucu etkisi, askeri gurur, günlük ritüellerle dolu bir yaşam boşluğuna bağlılık ve Tatar Çölü’nün yırtıcı cazibesi bu dört ayı yıllara çevirir.
Giovanni Drogo, kimsenin geçmediği, karşı tarafta ne olduğunu ve orada kimin yaşadığını bilmediği bir çöl sınırında beklemeye terk eder kendini. Ünlü İtalyan yazar Dino Buzzati’nin ilk romanı Tatar Çölü, hayatın anlamını ve kadere teslim olmayı sorguluyor.
Kafka, Sartre ve Camus’nün farklı şekillerde ele aldığı bu sorgulamayı kurgulayan Tatar Çölü, çağımızın nadide eserlerinden biridir.
İtalyan yazar Dino Buzatti’nin en değerli romanı sayılan Tatar Çölü, yazarın modernist edebiyata bir anlamda armağanıdır. Çok beğenilen ve yayınlandığı dönemde okunan Tatar Çölü romanını okumanızı tavsiye ederiz.
Askerlik ve hayatın monotonluğu
Genç teğmen Giovanni Drogo, ilk görev yeri olarak Tatar Çölü’ndeki Bastiani Kalesi’ne atanır. Uzun süre kalmak istemediği bu sınır bölgesinde geçirdiği yıllar, ona bir zamanlar hayran olduğu zafer hırsının boşluğunu ve askerlik hayatının monotonluğunu öğretti.
Sayfa: 232
Günlük hayat
Günlük hayatın durgun ritmi ve alışkanlıkların uyuşturucu etkisi ruhunun derinliklerine işlerken, Tatar Çölü’nün sadece kendisine ait olmadığını, insanlığın sınır bölgesi olduğunu da fark eder.
Tatar Çölü, Beckett, Camus ve Kafka’nın edebiyatta başlattığı varoluşçu sorgulamaya karmaşık bir boyut kazandıran güçlü bir anlatım.